{ "title": "Kaya Tuzunun Zararları", "image": "https://www.tuzlar.gen.tr/images/kaya-tuzunun-zararlari.jpg", "date": "20.01.2024 07:22:40", "author": "seval sarıboya", "article": [ { "article": "
Kaya Tuzunun Zararları, Bilim alanında kaya tuzunun sofra tuzundan daha iyi geldiğine dair herhangi bir bilimsel açıklaması bulunmamaktadır. Bununla birlikte kaya tuzu içeriğinde insan vücuduna oldukça zararı dokunacak bir element varlığının söz konusudur. Önemli olan kaya tuzu veya sofra tuzu konusu değil, tuzun uygun ölçüde tüketilmesi açısındandır. Kaya tuzu olarak bilinen bu tuzun içeriğinde yüzde 97.5'inin sodyum klorür vardır. Bu sodyum klorür gerçekte bu oranın dışında kalan kısım içerisinde bulunan nem alıcı kimyasallar ile iyot bulunmaktadır. Bu kimyasallar çok önemsiz gibi görülse de Alüminyum Hidroksit gibi madde ile insanların Alzheimer hastalığına yakalanma risklerini yüksek oranda taşımaktadır. Bu yüzden rafine edilmiş sofra tuzuna eklenen katkı maddeleri ile insan sağlığı üzerindeki zararlarını tıp alanı bugün kabul etmiş durumdadır. Tuzun tarihini araştırdığımız zaman geçmişte çeşitli topluluklar arasında tuz savaşları yapıldığını öğreniyoruz. Birçok tıp doktorları hipertansiyon tedavisinde ve önlenmesinde hasta olsun veya olmasın herkese tuzu azaltılmış bir diyet öneriyor. Bunun yanı sıra tuzun mümkün olduğu kadar kendi doğal sıcaklığı içerisinde olması gerekmektedir. Çünkü tam anlamıyla içerisindeki faydalı bazı minerallerin insan vücuduna geçmesi anlamına gelmektedir.

Kaya Tuzunun Zararları Nelerdir?

Benzerliği konusunda deniz tuzu gibi, kaya tuzunun da aşırı bir şekilde kullanıldığı zaman bazı böbrek, kalp ve hipertansiyon rahatsızlıklarına sebep olabilmektedir. Ölçülü bir şekilde tüketilir ise kaya tuzunun herhangi bir yan etkisi olmasa da yüksek tansiyon hastaları için kaya tuzunun kullanılması minimum seviyesinde tutulmalıdır. Bu nedenle rafine edilen kaya tuzu, kimyasal işlemlerden geçirildiği için mineral değerini önemli oranlarda kaybeder. Ardından pek çok rahatsızlığı da beraberinde getirmektedir. Çünkü fazla tuz tüketen kişilerde, kan basınçları yükselir. Tansiyonları artar ve vücutta ödemler meydana gelir. Ancak sodyum vücuttan idrar ve ter yoluyla atılmaktadır. Daha fazla tuz tüketilir ise idrar yollarında kalsiyum dışa atılırken artış görülür. Bu nedenden dolayı;

Kemiklerde kalsiyum, kaybı meydana gelir. Bunun sonucu olarak kemik erimesi halinde kemiklerde kırılmalar görülmeye başlar. Fakat rafine tuzları yaklaşık olarak 650 derecede bir ısıda kalır. Bu esnada tuzun yapısı da tamamen bozulmaya başlar ve insanlar devamlı olarak tuz kullandıkları sürede hücrelerde bulunan su oranı azalır ve yüksek tansiyon gibi zarar verecek kadar hastalıklar meydana gelir. Bu tuzun en büyük zararı ise vücuttan kolayca atılmamasıdır. Bu nedenle sindirilemeyen tuz, içeride tekrardan kristalleşmeye başlar. Daha sonra kemik ve eklem gibi bölgelerde toplanır. Böylece böbrek taşı ve gut gibi hastalıklara neden olur.
" } ] }